Spor Bilimleri Fakültesi üzerine...

Tarih:12 November 2016

BESYO Kapatildi!

 

Yazi basligina bakip sakin panige kapilmayin! Evet BESYO kapatildi ama yerine, uzun senelerden bu yana mücadelesi verilen fakülte olma çalismalari mutlu sona ulasti. Artik BESYO, Spor Bilimleri Fakültesi olarak anilacak. Kentimize, spor ailemize hayirli olsun.

 

Bu günlere kolay gelinmedi. Önce bir bölüm seklinde egitime baslayan bu kurum, ardindan dört bölümü içeren bir yüksekokul oldu. Herkesin bildigi ama söylerken çekindigi, “Ekmek fabrikasindan bozma” binasindaki egitim ve ögretimine 2008 yilina kadar devam etti. Bazi derslikleri prefabrik olarak yapilsa da her santimetre karesi ile spor bilimlerine hizmet etti.

 

O dönemlerde yüksek lisans ve doktora egitimi de verilmeye baslandi. Antrenörlük, Rekreasyon ve Spor Yöneticiligi Programlari Beden Egitimi ve Spor Ögretmenligi yaninda açildi. Bu programlara ögrenci alinmaya baslandi. BESYO büyüdü ve her açidan Türk sporuna destek vermeye basladi.

 

Yetisen ögretmenler, rekreasyon liderleri, antrenörler ve spor yöneticileri yurdun her tarafina dagildilar. O zamanlar söyle bir politika yürütmüstük: “Nerede bir bilimsel toplanti veya bulusma varsa orda bir Kocaeli BESYO’lu olmalidir!” Bunu uzun seneler gerçeklestirdik. Bu çabalarin sonucunda su anda Fakülteye dönüsen bu kurumda 1 Profesör, 9 doçent, 4 yardimci doçent, 3 doktor ögretim elemani ve diger çalisanlari ile birlikte toplam 45 kisilik bir egitim ordusu görev yapiyor.

 

Ögretim üyelerinin tamami, bu yazinin sahibi hariç hepsi bu kurumda yüksek lisans ve doktoralarini tamamladilar. Iletisim Fakültesinden BESYO’ya gelen (Aslinda bir Rektör ve iki Rektör Yardimcisinin istegi ile!) ve uzun yillar iletisim, medya alanlarinda katkilarda bulunan hocamizi da sayarsak geçen süre içinde tam 9 doçentimiz olmustu. Simdiki beklentimiz, doktorasini tamamlamis olanlarla diger yardimci doçent kardeslerimin hizla doçentlik basamagina ulasmalaridir.

 

Akademik gelismelerle beraber bu tip kurumlarda sportif basariya da bakiliyor. BESYO bunu olaganüstü denilebilecek düzeylerde gerçeklestirdi. Her zaman en çok bransta yarisma ve maçlara katildi. Hatta uzun yillar Türkiye Üniversiteleri arasinda her zaman ilk üç sirada podyuma çikti. Henüz 20 küsur yasindaki bir Üniversitenin bu kadar yüksek performans göstermesi konusu spor sosyologlari veya egitimin sosyal tarafindakiler tarafindan incelenmelidir.

 

BESYO bu basarilarini paydaslarina borçludur ayni zamanda.. Amatör Spor Kulüpleri, Belediyelerimizin spor kulüpleri, Gençlik Hizmetleri ve Spor Il Müdürlügü, Futbol Antrenörleri Dernegi, yerel medya, yerel televizyonlarimiz ve diger spor kuruluslari bu performansin tasarim ortaklaridir. Basarilar için kulüplerde oynayan ögrencilerimiz ayni zamanda Üniversite takimlarinda mücadele ettiler. Buraya kadar yazmadigim ama varligini herkesin hissettigi milli sporcularimiza yüzlerce kez tesekkür etmeliyiz. Çünkü onlar yüksek ögrenimleri için burayi tercih ettiler.

 

Bazi takimlarimiz defalarca Türkiye Sampiyonu oldular. Birkaçi Avrupa Sampiyonasina katilabildi. Son yillarda ne yazik ki, finansal sebeplerle takimlarimiz Avrupa Sampiyonasina gidemediler. Inaniyorum, yakin gelecekte yeniden bu tür seyahatlerin yapilmasi mümkün olabilecektir.

 

BESYO kapatildi ama yerine çok taze bir Spor Bilimleri Fakültesi geldi. Isimiz kolay degil. Daha çok arastirma, daha kaliteli egitim ve ögretim üzerinde hassasiyetle durmamiz gerekiyor. Daha saglikli iletisim, dogru kaynakli bilgiler, insan odakli bir yapilanma tesis edilebilirse yine eski günlere dönülebilir. Çalisma huzurunun bozulmasi için çesitli gayretler içerisinde olanlar er ya da geç  hüsrana ugrayacaklardir.

 

Artik SBF diye kisaca isminden söz edecegimiz Spor Bilimleri Fakültesi’nin sempozyumlarina yeniden start vermesini, kentle yeniden bulusmasini, özellikle uygulamadaki teknik insanlara yönelik bir spor bilimleri dergisini yayinlamaya baslamasini bekliyoruz.

 

SBF, sehrimiz ve ülkemize hayirli olsun.

 

Menu