Pandeminin egitime kattiklari...

Tarih:8 November 2020

Pandeminin egitime kattiklari...

Bir kere yüz yüze olmadan da egitim olabiliyormus. Öyle diyorlar. Karsinizda canli yüzler, ruhlar, hayattan kareler yok. Varligi belli olmayan, teknolojinin ayrintilarini bilenlerin yaptigi bir fotograf karesi koyma veya yalnizca ismini o kareye yerlestirerek sanki dersi dinliyormus gibi yapanlar ve digerleri...

Ders anlatanlar elli takla atarak karsidakileri olaya çekmeye çalisiyorlar. Soru sorduruyorlar, kisa molalarda görüs alip olayi derslikteki gibi interaktif sürdürmeyi çabaliyorlar. Bunlarda ne kadar basarili olduklarini ileriki yillarda görecegiz. Ama sunu unutmayin, 2020 yilinin ögrencileri, mezunlari, meslek insanlari dünyaya her zaman farkli bakacak bir jenerasyonun temsilcisi olarak yasamlarini sürdürecekler.

Her sektörde teknoloji ve bunun kullanimi öteden beri çok büyük tartismalar getirmis idi. Kara tahtadan beyaz tahtaya geçip kimyasal içerikli boyalarla doldurulmus keçeli kalemleri kullanmaya baslayinca hayat biraz renklendi mi dersiniz? Kara tahtada (Bazilari koyu yesil renkte idiler) beyaz tebesir kullanilirdi. Girisimci, yenilikçi ögretmenler renkli tebesirlerle konunun daha iyi anlasilmasi için yaraticiliklarini sonuna kadar ortaya koydular.

Akilli tahtalar geldiginde ise bu defa sanki mertlik bozuldu gibi. Internet dünyasina kendimizi esir ettik. Sanki her sey o dünyada gizli imis gibi yaptik. Tonlarca agirlikta ve fasikül fasikül satin alip sonra da ciltletip kütüphanemize koydugumuz ansiklopediler simdi bit pazarlarinda bile kaybolmus durumdalar. Sahaf esnafimiz kizmasinlar, biliyorum onlarda hâlâ mevcutlar ama kimler dükkânlarinin önünden geçiyor ki?

Isin çok ilginç tarafi, teknolojiye bulasinca o bilgileri de koruma sorunlari ortaya çikmiyor degil. Fotograf Makinesi denilen olaganüstü bir icat, cep telefonlarinin çikmasi ile pabucu yavas yavas dama atilmaya baslandi. Gerçi manuel makinalardan dijitale geçilmesinde de benzer tablolar ortaya çikti. Simdi ise varsa yoksa cep telefonu ve o kadar ballandira ballandira anlatiliyor ki, her bir telefon sanki birer Leica...

Internet sosyal medyasi için fotograf üretmekten baska hiçbir özelligi olmayan haberlesme cihazlari olarak cep telefonlari pazarlaniyor. Onlarin çektigi karelerden düzgün bir afis yapmaya kalktiginizda acaba yüksek bir çözünürlüge ulasabilecek misiniz? Veya bir kitap için çektiginiz fotograflari kullanabilecek misiniz? Bence çok zor. Belki ben teknolojiden geri kalmis olabilirim, daha basarili teknolojiler çikmis olabilir...

Pandemi bizi daha teknolojik olmayi zorladi. Bakiniz, bir kod almazsaniz toplu ulasim araçlarina binemiyorsunuz, kurumlara giremiyorsunuz. Yelpaze epeyce genisledi. Test oldugunuzda sonuçlar bile dijital yöntemlerle sizin telefonunuza geliyor. Bunu yapinca sürekli enerji kullaniyorsunuz. Teknolojik olarak “akilli” tabir edilen telefonlara sahip olmak zorundasiniz. Üstelik sürekli internetiniz olmak zorunda ve sektörün oyuncularina devamli para kazandiriyorsunuz.

Velhasil, pandemi bizi simdiye kadar aklimiza gelmeyen konularla bulusturdu. Ancak radyoaktivite üzerine çalisanlar neden su virüs’ü uzaktan, uzaydan bir sekilde yok etme üzerine çalismiyorlar? Bunu bir yere yazin: Bu virüsün yaydigi isinimi belirleyip onun tayfini yok etme girisimi, bizi bu illetten kurtaracaktir. Bu kadar...

Herkese iyi bir hafta dilegi ile... Yine de temiz olmayi, maske takmayi ve mesafemizi korumayi sürdürmeye devam edelim... Bugünün iyi sayilan önlemlerini kullanmanin hiç kimseye zarari yoktur...

Menu