Hentbolun 41 yili üzerine bir yazidir...

Tarih:4 February 2017

41 kere masallah...

Türk hentbolu 41 yasina basti. Yasamakta oldugum sehrin plaka numarasi da 41 olunca konuya biraz deginmek istedim.

Okul takimlari ve az sayida kulüp takimi ile Kocaeli hentbolda çok iyi yerde degil. Üniversitesi, 2000’li yillarin basinda kurdugu takimlarla mücadele etti ve ilk yillarinda kötü maç sonuçlari ile karsilasti. Sonrasi Türkiye Sampiyonlugu ve Avrupa Üniversiteler Sampiyonasina uzanan bir yelpazede herkes tarafindan taninan bir kurum oldu.

Ayni basari kulüplerde olamadi. Var olan bir takim, Kocaeli Büyüksehir Belediyesi Hentbol takimi her nedense bir türlü yeniden güçlendirilemedi veya istenmedigi için ligden çektirildi. O gün bu gündür Kocaeli’nin ligde bir takimi yok! Gerçi diger bazi sporlarda da bir geriye gidis yok degil; Futbol, Voleybol, Basketbol takimlari çesitli sebeplerden dolayi liglerden çekildi.

Neyse biz hentbola dönelim. Bir ara o zamanin belediyenin spor müdürü ile konusmustuk, bu isi yapalim diye ama çok bilen yöneticiler veya danismanlar marifeti ile bu çalisma rafa kaldirilmisti. Saglik olsun dedik ve obez ögrencilerin sayilarinin artmasina katkida bulunmus olduk!
...

Atina sokaklarinda geziyorum. Yanimda Adnan Zeytingöz, ileride Serhat Bilgi... Yanimiza birkaç Yunanli geliyor dogrudan Adnan beye bir yerin adresini soruyorlar. Ingilizce olarak bir Türk’üz, bilmiyoruz dedigimde onlardan gelen cevap su idi: “Hayir, bu beyefendi ayni biz gibi, üstelik o tam bir Yunan görünümünde” dediklerinde gülmekten yere yatan kisi Serhat Bilgi idi...

...
Yusuf Yalkin’in Macaristan’daki bir rahibin maç esnasindaki Türk takimina yapti
gi tezahürati okumus olmalisiniz. Okumayaniniz varsa sporumuz.com isimli siteden detaylarini ögrenebilirsiniz. Tembellerimiz için kisa bir özet vereyim: Bizim çocuklar spor salonunun karsisindaki kiliseyi ziyaret edip, ziyaretçi defterine “Biz Türk Genç Erkek Milli Takimi Oyunculariyiz. Buraya Maç yapmaya geldik...” diye yazinca ertesi günkü maçta bir kisi “Türkiye” diye bagiriyordu.... Detayini o sitede görebilirsiniz...
...
Salzburg’daki kongre bitmi
s, Viyana’ya dönecegiz. Biletlere bakiyorum, benimkisi yok... Kayip degil, alinmamis. Genel Sekreter kim, simdi aklima gelmiyor. Ama iyi oldu. Mozart’in sehrinde epeyce turladim ve sonrasinda Sark Ekispiresine atlayip, Viyana’ya yollandim. Agatha Christie’nin romaninda geçen trendeyim. Hatta cinayetin islendigi vagondaki yerimi aldim. Romanda geçenleri aklima getirirken hafiften uyukladigimda kondüktör geldi ve sunu dedi: “Sir, burasi birinci sinif, sizin yeriniz ikinci sinif vagonda olmali dedi.” Romanda cinayetin islendigi kompartiman burasi mi dedigimde cevabi “evet” oldu. Peki, burayi satin alan var mi sorusuna karsilik, “burada kimse seyahat etmek istemiyor” cevabi geldi. Biletli yoksa ben burada kaliyorum dedigimde, geriye dönerek giderken söyledigi “Iyi yolculuklar” oldu... Agatha karsimda oturuyordu! Onu mu gördü acaba?
...
Ukrayna-Norveç hentbol maçi Kiev’de oynanacak. Gözlemcisi bu satirlarin yazari. Viktor ile fena çali
siyoruz. EHF’nin marketing elemanlari ile olaganüstü gayret gösterdik. Maç naklen yayinlanacak. Norveç seyircileri sabirla bekliyorlar. Baslangiç düdügü çaldi. Hepimiz keyifliyiz. Birkaç dakika sonrasi beklemedigimiz bir haber geldi. Televizyon vericilerinin bulundugu dagda asiri yagis nedeni ile görüntüler bir türlü Norveç’e ulasamiyordu. Sonrasinda, kayda alinmis maçi yeni baslamis gibi gönderdik. Maç harika idi. Norveç’teki arkadaslarimizi aradik, hepsi keyifli idi...
...
Kastamonu Sa
glik Spor bir zamanlarin kadin hentbolunda olaganüstü isler yapmisti. Takimin kalecisi hariç hepsi yabanci idi. Bu oyuncular evlendirilerek vatandas yapilmisti. Milli takim antrenörü bu oyunculardan üçünü kadroya almisti. Ancak küçük bir sorun vardi: Milli takimda oynayabilmeleri için Azerbaycan Hentbol Federasyonunun izni gerekli idi. Bu izin olmayinca adi geçen oyuncularin Ispanya’ya karsi oynanacak maçta takimda yer almalari mümkün degildi. Is basa düstü. Azerbaycan-Portekiz Bayan milli maçinin gözlemcisiyim. Ne tesadüf? Alana indim gelen giden yok. Bir taksiye atlayip, sehirde bir otele yerlestim. Çok eski ama harika bir bina idi. Herkes benim adi geçen 3 oyuncunun bonservisi almaya geldigimi saniyor. Havalimanina gelisimden itibaren takip ediliyorum. Ilgi gösterilmiyor, hatta zorluklar çikariliyor. Ertesi gün, menüsünde soguk geyik eti de olan kahvalti sonrasi sokaga çikiyor, Spor Bakanligi binasina dogru gidiyorum. Önce bir taksi ardindan sorarak

buldugum binaya giriyorum. Henüz Bakan bey ile görüsemeden diger ilgililerle konusuyorum. Oyuncularin izin belgesi için miktari oldukça yüksek bir meblag isteniyor. Kabul etsem bile nasil ödeyecegim? Beni Bakan ile görüstürün diyorum. Kapisina yöneldigimde demir oyuncaklari görüyorum. Sonrasinda, Bakanin arka kapidan çikip gittigini ögreniyorum.

...
Yukaridaki hikayenin devami var. Bir ba
ska yazimda anlatirim. Sonucu yazayim, göbekleriniz çatlamasin, o 3 oyuncunun izin belgesi alindi. Yanimda getirdim. Baku-Istanbul sonrasinda da dogruca Adana’ya... Gece yarisinda Çukurova’nin muhtesem kentindeyim. Gecenin saat 3’ü... Kimse gelmeyecekti. Ama birden iki siluet gördüm: Biri Mehmet Öztürk digeri Ramazan Demirci idiler... Ikisi, gecenin ilerleyen saatlerinde beni karsilamaya gelmisler. Önce birer çorba içtik sonra da bir otele yerlestirdiler. Iki çok degerli arkadasim rahmetli oldular. Nur içinde uyuyorlar... Onlarin hentbola yaptiklari hizmetler bu 41 yilin içindedir...
...
Maç ne oldu diyenler için: Maçta o 3 oyuncu oynadi. Bayan Milli Takimimiz
Ispanya ile berabere kaldilar...
...
Bir ara Prof. Dr. Yavuz
Imamoglu federasyon baskanligi yapti. Ayni zamanda bir Kimya Profesörüdür hocamiz. Münih üzerinden Berlin’e giderken zorunlu bir mola verdik Münih’te.. Neden Berlin degil de Münih üzerinden oraya uçtuk, oraya gidince anladim. Hocamiz doktorasini Münih Üniversitesinde yapmisti. Hocalarini kisa süreli de olsa ziyaret etme firsati bulmustu. Ben de 1972 olimpiyat oyunlari tesislerini gezme firsati yakalamistim. Iyi de oldu hani...
...
2001 yilindaki Yildiz Bayanlar Avrupa
Sampiyonasi öncesi çalisiyoruz. Bu sampiyona aslinda Izmir’de yapilacakti. Hem salonlar hem de diger parametreler açisinda Izmir aslinda en uygun yer idi. Tarik Cengiz, Samsunlu oldugu için memleketine böyle bir onuru olsun diye sampiyonayi Izmir’den Samsun aldirtti. Iki yeni salon, bir yeni otel insaati basladi orada. Ama bir sorun çikti. EHF, bu sampiyonayi Türkiye’den alip, Sirbistan’a vermek istemisti. Paldir küldür bir heyet-i milliye kurup Viyana’ya çikartma yaptik. Gitmeden bir gün önce basimiza gelecekleri bildigim için Çamur’u arayip hemen bir web sayfasi yapmasini söyledim (Gökcan Server Çamur). EHF’nin merkezindeyiz. Bir tarafta onlar bir tarafta biz... Her noktayi tartistik ama is geldi çatti ve dediler ki, “Sizin web sayfaniz bile yok. Hatta Samsun’a uçus bile yok...” Cevabim ilginç oldu, “turkhandball.com” isimli siteye girin dedik. Onlar bir sürü adres yazip denemisler ama bunu yazmayi düsünememislerdi. Yazildi ve girildi, ana sayfada THF logosu ve bir Türk Bayragi dalgalaniyordu. Bizimkiler dahil heyettekilerin tamami sasirip kalmisti. Kisa bir afallama sonrasi su soru geldi: “Eger Ispanya, Samsun’a gelecek olursa nasil ulasacakti?” Transfer menüsüne tiklayin dedik. Tiklandi ve Madrid’ten, Barselona’dan direkt Istanbul uçuslari oldugu gibi buralardan Frankfurt baglantili Istanbul seferleri çikti görüntüye. Oradan da Samsun uçuslari... Uçuslarin numaralari bile ekranda görünüyordu. Basta Tarik Cengiz olmak üzere herkes saskindi, hatta bir ara Tarik bey bana dönüp “Hocam Samsun’a uçus yok, bu nereden çikti?” demisti. Cevabim basit oldu; Cem Kozlu’yu arar ve bu sorunu sen çözersin dedim...
...

Gördügünüz gibi son 40 yil içinde her hentbol oyucusu, hakemi, antrenörü, yöneticisi, gözlemcisi için yüzlerce ani birikmis olmalidir. Biz genelde iyi seyleri animsamayi tercih ederiz. Öyle de olmali ama ders almayi bilmeli, gelecege daha iyi seyler birakmaliyiz. Ama bugüne geldigimde sunu görüyorum: Takim çalistirdigi için sorusturma geçiren ögretim üyeleri isimleri duyuyorum. Aksine, hentbol kökenli olup hentbol takimi çalistirmayanlara sorusturma açmak gerekir.

Seksen milyona yaklasan nüfusumuzla ögünürken 2,5- 3 milyon nüfuslu ülke takimlarinin Avrupa Sampiyonu olmalarini etüt etmeliyiz. Oralarda çalismayanlara, burada çalisanlara kiziyoruz. Iste bizim farkimiz...

Kirk Birinci yilimiz kutlu olsun! 

Menu