Tarih:28 April 2018
Fitnes’in acikli hali!..
Etrafimizi saran şu fitnes ve vücut geliştirme salonlarinda neler oluyor? Şimdi yaz yaklaştiği için hizli kilo vermek isteyenler, vücutlarini form’a sokmaya çalişanlar işik hizi ile bu yerlere koşuyorlar.
Bunlarin hangisi iyi, hangisi kötü veya hangisine gitmeliyim diyenler için hemen verebileceğim bir adres yok. Çünkü aradiğim yerlerden ne alanlari ne de çalişanlarinin eğitimlerine ilişkin doğru bilgileri alamadim. Bu da oluyor ki, buralardaki çalişmalar çok ciddi değil.
Fitnes işi doğrudan sağlikla ilgili bir konudur. Ne hafife alinabilir ne de göz ardi edilebilir. Bunun anlami fitnes alaninda hizmet verenlerin sağlik konularinda doğru, düzenli ve disipline edilmiş bilgilere sahip olmasini gerekliliğidir.
Fitnes ve vücut geliştirmede çok yaygin biçimde yasakli madde kullanimi da görülmektedir. Ergojenik içerikli destek maddeleri için tolerans gösterilmekle beraber bu maddelerin ne kadar ve hangi siklikta alinabileceği, yapilmiş araştirma sonuçlarina bakilarak belirlenmelidir. Bu cevaplari verebilecekler olarak, bu alanda derin akademik deneyimlere sahip kişiler işaret edilmektedir.
Dünya Sağlik Örgütünün (WHO) fitnes’i tanimlamak için kullandiği cümlelerden yola çikarsak; fiziksel, mental, sosyal olarak çok yönlü gelişmişlik düzeyi olan bu konu gerçekten tam anlami ile açiklanabilir mi? Bu tanima bir de hasta olmamak deyimini de katarsak olay daha da net hale gelmiş olabilir mi?
Konuyu tanimlara takilip kalmadan açiklamak istersek, fitnesin 4 ana komponentten oluştuğunu söylemeliyim. Komponent sözcüğünü, “öge”, “parametre”, “değişken” şeklinde de düşünebilirsiniz. Bunlar, kuvvet, hiz, dayaniklilik ve fleksibilite (Esneklik)’dir. Ancak egzersiz bilimleri ile uğraşanlar bunlari daha da geliştirerek 9 ayri öge olarak karşimiza çikarmaktadir. Tamamini burada siraliyorum: Kuvvet, güç, çeviklik, denge, esneklik, lokal kas dayanikliliği, kuvvette devamlilik ve koordinasyon.
Peki yukaridakilerin tamamini bir anda geliştirebilir miyiz? Hemen mümkün değil, zamanla... Ama buradaki en önemli bir başka konu kalp, solunum ve dolaşim sistemidir... İşte bilinmesi gereken fakat mutlaka bir eğitimden sonra ulaşilabilecek bu düzey tartişmalidir. Fitnes işi eğer medikal açidan desteklenmezse başarili olmak mümkün değildir.
Fitnesi acaba fiziksel ve motor olarak ayiriyor muyuz? İkisi arasinda ciddi farklar bulunmaktadir. Fiziksel fitnes içerisinde vücut kompozisyonu, dayaniklilik, esneklik, kuvvet ve hiz önem kazanirken; motor fitneste Beceri (Çeviklik), denge, koordinasyon, güç (Hiz ve Kuvvet) ve reaksiyon zamani öne çikmaktadir.
Üzerinde durduğum bu konular, salonlar, stüdyolar ve kulüpleri izledikten sonra daha da önem kazaniyor. Bu yüzden fitnes ve vücut geliştirme konulari yeniden ele alinmali, bu sektördeki kişi ve kuruluşlar bir akreditasyon sürecine sokulmalidir!.. Üniversiteler mi, Bakanliklar mi, yoksa Federasyon mu bu konular üzerinde çalişmalidir, bu soruya gelecek yazimda cevap bulmaya çalişacağim...